Deri Kanserlerine Genel Bakış
TANIM
Dünyadaki en yaygın kanser tiplerinden bir tanesi deri kanseridir. Vucudumuzun en büyük yüzey alanına sahip bu organın kanserlerine de aynı oranda sık olarak rastlanmaktadır. ABD’de yapılan istatistiklere göre her sene 1.3 milyon yeni deri kanseri vakası ortaya çıkmaktadır. Deri kanseri her ne kadar vücudun her bölgesinde ortaya çıksa da yaklaşık % 80’i yüz, baş ve boyunda görülür.
Deri Kanseri Tipleri
Beyaz ırkın sık görülen deri kanseri bazal hücreli deri kanseridir. Neyse ki bu, en az tehlikeli, en yavaş büyüyen ve çok seyrek olarak etrafa yayılan bir deri kanseri tipidir. Her ne kadar bazal hücreli kanser hayatı tehdit edici olmasa da tedavi edilmezse derin dokulara hatta kemiğe kadar yayılıp buralarda önemli hasara yol açabilir.
Yassı epitel hücreli deri kanseri ise ikinci sıklıkta gelir. Siyah ırkın sık görülen deri kanseri yassı epitel hücreli deri kanseridir Sık olarak dudaklar, yüz ve kulaklarda görülür. Bazen uzak bölgelere lenfojen veya hematojen yolla yayılabilir ve böylece lenf bezleri ve iç organları tutabilir. Eğer tedavi edilmezse bu tip kanser hayatı tehdit edici bir şekil alabilir. Üçüncü sıklıkta görülen deri kanseri de malign melanomdur. Az görülmesine rağmen, sıklığı her geçen yıl daha da artmaktadır. Malign melanom aynı zamanda en tehlikeli deri kanseridir. Eğer erken teşhis edilirse tamamıyla tedavi edilebilir. Eğer çabuk tedavi edilemezse veya geç kalınmışsa tüm vücuda yayılıp ölüme sebep olabilir.
Bu 3 tip kanserden başka deride görülen ve oldukça seyrek rastlanan tümörlerde vardır. Bunlar: Sebase kanser, Merkel hücreli kanser, Ekrin kanser, Mikrokistik Adneksiyal kanser, atipik fibroksantom, Cildin T-hücreli lenfoması, Leiomyosarkoma, hemangioendoteliosarkoma, Dermatofibrosarkoma Protuberans ve Kaposi sarkomu gibi. Bunlar derinin primer deri tümörleridir. Ayrıca vucudun diğer tümörlerinin metastatik deri lezyonları da görülür.
ETYOLOJİ
Kimler deri kanseri olur ve neden ?
- Deri kanserinin en büyük sebebi güneşten gelen ultraviyole radyasyonudur, fakat bu radyasyon aynı zamanda suni olarak solaryumlardan da gelebilir.
- Daha mükemmel (?) bir ten sahibi olmak için Solaryum cihazlarına girmek,
- açık alanlardaki aktivitelerde artma ve
- atmosferdeki dünyanın koruyucu ozon tabakasındaki incelme son zamanlarda gördüğümüz deri kanserlerinin artışındaki sebeplerden bazılarıdır.
Psöriasis tedavisi için PUVA tedavisi alanlarda da Bazal hücreli kanser görülme riski fazladır. Uzun süre güneş ışınlarına maruz kalanlarda (çiftçi, denizci gibi) özellikle UV-B deri DNA sında fotokimyasal hasar oluşturarak DNA nın onarım mekanizmasını bozar. Önceleri zararsız olduğu ifade edilen UV-A , absorbe edilen UV-B nin etkilerini arttırarak bir co-karsinojen etki gösterir. İnfrared enerjide kanserleşmeyi hızlandırmaktadır. UV-C de kanserojendir, ancak ozon tabakası tarafından tamamen absorbe edildiğinden yer yüzüne inmez. Florokarbonların kullanımı ile incelen ozon tabakası azda olsa UV-C nin bir kısmını aşağıya geçirmektedir. Bunun gittikçe artması ile deri kanseri gelecekte muhtemelen daha fazla görülecektir. Rüzgar ve yüksek nem oranı da UV etkisini ve dolayısıyla hasarını arttırarak deri kanseri gelişimini kolaylaştırır.
- Yüksek dozda X ışınları ile tedavi görenlerde veya Çernobil kazası gibi kitlesel radyasyonun yayıldığı bölgelerde yaşayan insanlarda da radyasyona bağlı deri kanseri görülebilir.
- Yanık, travma sonrası veya uzun süren enfeksiyonların cilde yakın bölümlerindeki kronik yara veya iyileşmeyen yara nedbeleri üzerinde deri kanseri gelişebilir.
- Deri kanserleri ileri yaşlarda görülmekle birlikte günümüzde daha erken yaşlarda da görülmeye başlamıştır.
- İmmunsupresif tedavi alanlarda immune sistem baskılandığı için deri kanseri gelişme riski yüksektir.
- Deri kanseri görülen hastaların çoğunda p53 tümör supresör geninde mutasyon gözlenir. Bu gen sağlıklı insanlarda hücre yaşam siklusunu kontrol eder. Yassı epitel hücreli kanser tanısı alanların % 92 sinde ve aktinik keratoza sahip olanların % 80 inde p53 mutasyonu vardır. Bu mutasyonun
- UV nedeniyle geliştiği bilinmektedir.
- Bazı kimyasal maddeler, özellikle organik hidrokarbonlar (kömür katranı, fuel oil, parafin yağı), dimetil Benzanthracene, bazı pestisitler, bazı antineoplastik ilaçlar (nitrojen mustart, Nitrozüre) ve Arsenik gibi kimyasallarla teması olanlarda görülebilir.
- Papillomavirus ve Herpes simpleks virüsü ile ilgili olarakta viral enfeksiyonlar sonucu deri kanseri gelişebilir.
- Deri tümörü gelişimine yatkınlık derinin melanin pigmenti içeriği ile ters orantılıdır. Güneşten etkilenerek bronzlaşma kabiliyeti, bu deri kanserleri için en önemli koruyucu faktörler arasındadır.
- Bazen şu ana kadar tarif edilen hiçbir neden olmadan da deri kanseri ortaya çıkabilir.
- Herkes deri kanseri olabilir. Deri tipi ne olursa olsun, hangi ırktan gelirse gelsin, hangi yaşta olursa olsun ya da nerde yaşarsa yaşasın herkes hayatının bir döneminde deri kanserine sahip olabilir.
Hazırlayıcı “Predispozan” Faktörler
Aşağıda sıralanmış özellikleri taşıyan insanlarda deri kanseri olma riski daha fazladır;
- Açık renkli ve çilli deriler,
- Açık renkli saç ve renkli göze sahip olanlar,
- Çok fazla miktarda beni bulunan insanlar,
- Ailelerinde deri kanseri olan insanlar
- Güneş yanıkları su toplamayla seyreden insanlar,
- Açık alanda çok fazla (güneş ışınları ve rüzgara) kalan insanlar,
- Ekvatora yakın yerde, ya da çok yüksek yerlerde yaşayan insanlar,
- Daha evvel tedavi amacıyla radyoterapi yani radyasyon alan insanlar
GÖRÜLME SIKLIĞI
Malign tümörler arasında en yaygın görülen malign tümörlerdir. Diğer tüm malign tümörlerin toplamının yarısından fazla sayıda malign deri tümörü görülmektedir. Tüm hayat boyunca deri kanserinin ortaya çıkma şansı beyaz ırkta oldukça yüksektir. Görülme sıklığı diğer kanserlerden çok daha hızlı giderek artmaktadır. Bazal hücreli karsinomun yassı epitelyum hücreli karsinoma göre görülme sıklığı 4 kat fazladır. ABD de her yıl 1.3 milyon yeni deri kanseri teşhis edilirken, ABD nde yaşayan insanların erkelerde % 43, kadınlarda % 38 ihtimalle hayatlarının bir döneminde deri kanserine (Malign Melanom hariç yaklaşık % 20 ihtimalle) sahip olacağı bildirilmektedir. Bazal hücreli ve Yassı epitelyum hücreli kanserlerin görülme sıklığı her yıl yaklaşık % 5 artış göstermektedir.
BELİRTİLER ve TANI
Bazal veya skuamöz hücreli deri kanserleri görünüş itibariyle değişik şekiller alabilirler. Kanser ufak, beyaz ya da pembe çıkıntılar şeklinde başlayabilir, ya da düzgün satıhlı, parlak bir görüntü alabilirler, ya da kırmızı bir nokta şeklinde ele gelen kuru bir lezyon şeklinde ortaya çıkabilirler. Ya da bazen kanayan ve iyileşmeyen bir yara şeklinde de gelişebilirler.
En sık rastlanan belirtilerden birincisi “kapanmayan yara”dır. Normalde baş boyun bölgesinde açılan her hangi bir yara en geç 2-3 haftada kapanır. Özellikle ilave bir patoloji olmadığı taktirde 6-8 haftadan daha uzun bir sürede kapanmayan yara varsa burada bir deri kanseri olabileceğinden şüphelenilmelidir.
Ayrı bir bölümde bahsedilen derinin selim tümörlerinden de kanser gelişebilir. Derinin bazı selim lezyonları kanser’e değişme riskine sahiptir. Bu kansere değişme riskine sahip selim lezyonlar ‘prekanseröz’ veya ‘premalign’ lezyon olarak anılırlar. Kanser tanısında, bu tür selim lezyonların uzun süreli varlığı ve bir müddet sonra karakter değiştirmesi kanser bulguları arasındadır.
Malign melanom ise genellikle daha önceden bulunan bir benin şeklinde, büyüklüğünde veya renginde bir değişim ile kendini gösterebilir. Vücudunuzda renk değiştiren, kanamaya başlayan ya da kaşınmaya başlayan, aniden büyümeye başlayan renkli lezyonlar malign melanom olabilir ve böyle bir durumda hemen bir plastik cerraha danışmakta yarar vardır. Malign Melanom her zaman daha önceden mevcut bir benin üzerinde gelişmez, bazen hiç bir ön belirti vermeksizin herhangi bir alanda da gelişebilir. Bu tabloya benzer şekilde Bazal hücreli veya yassı epitel hücreli kanserde gelişebilir.
Deri kanseri tanısı büyüyen bu şüpheli lezyonun tamamı ya da lezyon büyükse bir parçası alınıp (bu işlem “biyopsi alma” olarak isimlendirilir) patolog tarafından mikroskop altında incelenmesi ile konur. Genellikle yerleşim alanına göre değişmekle birlikte çapı 1 cm’ye kadar olan lezyonlar eğer biyopsi yapılacaksa tamamı tek seferde eksiz edilerek çıkartılır ve patoloji laboratuarına gönderilir.
TEDAVİ
Deri kanseri tedavisi bir kaç değişik metotla olabilir, bu metotlar hangi deri kanseri olduğuna, büyüme tipine, ne kadar ilerlemiş olduğuna ve de vücudun hangi bölgesinde bulunduğuna bağlıdır. Sistemik kemoterapiye pek duyarlı olmayan deri kanserleri cerrahi eksizyon ve radyoterapi ile tedavi edilirler. Küretaj yapılabilir. Ayrıca kriyoterapi, elektroterapi, lokal kemoterapi ve lazer tedavide kullanılabilir. Hangi tedavi yöntemi kullanılırsa kullanılsın mutlaka lezyonun biyopsisi ve histopatolojik tetkiki şarttır. Patolojik tetkik yapmaksızın lezyonun tahrip edilmesi doğru bir yaklaşım değildir.
CERRAHİ TEDAVİ
Birçok deri kanseri cerrahi olarak alınır. Kanser ufak ve de bu işlem çabucak yapılabilecekse lokal anestezi altında yapılabilir. Bundan sonra kalan yara izi genel olarak fazla dikkat çekmeyen bir yara izidir. Küretaj ya da kurutma yöntemleri kullanılabilir. Bu iki şekilde kanser sıyrılıp aynı zamanda elektrikle hücreleri yakan bir aletle de geri kalan kanser hücreleri öldürülür. Fakat bu yöntem biraz daha büyükçe bir yara izi bırakır. Her iki tip tedavide de tedavi riskleri son derece düşüktür. Eğer kanser büyükse, ya da lenf bezlerine, yada vücudun başka yerlerine yayılmışsa büyük bir ameliyat gerektirebilir. Deri kanserinin diğer tedavi yöntemleri, dondurarak yok etme yöntemi olan kiryoterapi ya da radyasyon tedavisi yada lokal olarak uygulanan kemoterapi yöntemleridir.
TEDAVİ ALTERNATİFLERİNİN SEÇİMİNDE ROL OYNAYAN FAKTÖRLER
Yukarıda sayılan tüm tedavi seçenekleri tedavide kullanılabilir. Seçimde rol oynayan faktörler arasında hastanın ve hekimin tercihleride önemli bir yer tutar. Eğer kontrendikasyon yoksa her biri seçilebilir. Plastik cerrahideki endikasyon koyma stratejimiz genellikle şöyledir:
- Hastanın genel sağlık durumu cerrahi bir girişime uygunsa
- Hasta cerrahi bir işlemi kabul ediyorsa
- Yapılacak cerrahi girişim ağır bir estetik kusur bırakmayacaksa
Birinci tedavi tercihi olarak cerrahi girişim önerilmekte ve uygulanmaktadır.
TEDAVİDE SEÇİMİ KISITLAYAN FAKTÖRLER “KONTRENDİKASYONLAR”
Etyolojisinde radyoterapi olan yani daha önce herhangi bir nedenle radyoterapi almış olgularda radyoterapi bölgesi cildinde deri kanseri çıkmışsa buraya tekrar radyoterapi uygulanmaz. Tüm radyoterapi alan deri bölgesinin çıkarılması ile geniş cerrahi eksizyon yapılması en uygun yöntemdir. Altında kıkırdak olan bölgelerde radyoterapi ilk seçenek değildir. Özellikle yüzde cerrahi sınırlar yaşamsal öneme sahip alanlara giriyorsa cerrahi girişim uygun olmayabilir. Hastanın genel durumu böyle bir ameliyatı kaldıracak güce sahip değilse veya hasta oluşacak deformiteyi tolere edemeyecekse yine cerrahi girişim uygun değildir.
Tekrarın Önlenmesi
Daha evvelden deri kanseri olmuş bir insanın tekrar deri kanseri olma olasılığı yüksektir. Bu yüzden deri kanseri olmamak için alınması gereken çeşitli önlemler bu şahıslar için çok daha önemlidir.
Bu önlemleri sıralayacak olursak :
- Uzun süre güneş altında kalınmaması önemlidir. Özellikle sabah 10:00 ile öğleden sonra 14:00 arası, güneşin en keskin, en kuvvetli olduğu zamanlardır.
- Eğer uzun zaman dışarıda kalınacaksa koruyucu giysiler, şapka ve uzun kollu giysilerin giyilmesinde yarar vardır.
- Güneşe çıkıldığında güneşten koruyucu krem uygulanması